Haftanın 6 buçuk günü çalışan her birey için Pazar en baba gündür. Bitmesini istemediğimiz ama en kısa süren gündür maalesef.
Cumartesi akşamı yatılabilecek en geç vakitte yatağa girip Pazar sabahı da kalkılabilecek en geç vakte kadar yatakta miskinlik yapılır. Sonra güzel bir kahvaltıyla pazarınıza başlayabilirsiniz.
Kısa bir süremiz olduğu için Pazar yapılabilecekler arasında haftanın yorgunluğunu atıp dinlenebilmek veya evinizin eksiklerini tamamlamak için alışverişe gidebileceğiniz bir gün olarak değerlendirebilirsiniz . Eğlence namına ise sinemaya gidilebilecek bowling veya paintball a farklı şeyler deneyip eğlenceli dakikalar yaşanır. Yapılıp yapılmayacak olanlar o günkü ruh haliniz ve enerjinize göre farklılıklar gösterebilir..
Şöyle bir toparlandıysak artık kendimizi dışarı atabiliriz. Eğer şanslıysanız hava da güzel olup pazarınıza güzel bir etki bırakır..
Pazar aile ile yapılan kahvaltıdan sonra hazırlanıp Girne yolunu tuttum. Orada arkadaşlar buluşup gloridan kahvelerimizi alıp Mağusa ya doğru bir yolculuğa çıktık. Girne Mağusa arası. 1 buçuk saat olmasına rağmen yol boyunca süren güzel muhabbet eşliğinde yolda geçen zamanı anlamadık. ( normalde bu süre uzun değildir ama bur da yaşamaya başlayıp iyice alıştığınızda o süre bile uzun gelmeye başlıyor belli bir zamandan sonra )
Mağusa adına gezilebilecek yerler fazla yok aslında belli başlıca tarihi yerleri ;
- Salamis Antik Şehri
- St Barbaras arkeoloji ve İkon Müzesi
- St Nicholas Katedrali ( nam-ı değer Lala Mustafa Paşa Camisi )
- Namık Kemal Zindanı ve Müzesi
- Venedik Sarayı
- Deniz kapısı
- Othello Kulesi
- Kapalı Maraşdır.
Mağusaya adım attığımız gibi gidilen ilk yer şehrin sembolü haline gelen ve kendisine baktıran güzelliği ve heybetiyle St. Nicholas Katedrali ( Lala Mustafa Paşa Camisi ) katedralin ön tarafı bu güzelliğe kendini kaptıran insanlarla dolup taşmaktadır. Merak edip gelenler düğün albümlerine eklemek istedikleri pozlar veren çiftler tatil amaçlı gelip anı olmasını isteyen turistler ve bizim gibi Pazar gezisine çıkan ufak çapta gruplar görebilirsiniz.


Hemen karşısında Venedik Sarayı Ve Namık Kemal Zindanı ve Müzesini görebilirsiniz.
Namık Kemal Zindanı Venedik Sarayı avlusunda iki katlı olup kesme taştan yapılmıştır. Alt kat tek odadan oluşur. Sarayın avlusuna açılan bir kapı ve demir parmaklıklı bir penceresi vardır. Üst kata ise dik, taşlı bir merdivenle çıkılmaktadır. Bu odada Namık Kemal’in bazı eşyaları ve Namık Kemal’le ilgili bazı belgeler bulunmaktadır.







Katedralin çevresi kısa mesafelerle bütün tarihi alanları çevrelemektedir. Katedrale gelmeden önce Deniz Kapısını görebilirsiniz. Deniz kapısının üstüne çıkmadan Petek pastanesinde oturup soluklanabilir bir kahve keyfi yapabilirsiniz 😉 sonrada güneşi kaybetmeden gezmenize devam edebilirsiniz.
Her ne kadar kış ayında bu mis gibi güneşli havayı yakalamış olsak ta gölge yerler de kış havası kendisini hi
Bir daha ki Pazar gezimize sizleri de bekleriz …